Abdülhak Adnan Adıvar « Bilim Tarihi
Cumhuriyet döneminin ilk bilim tarihçisi Abdülhak Adnan Adıvar'dır (1882-1955). Ünlü romancılarımızdan Halide Edib Adıvar'ın kocası olan Adnan Adıvar, Fransa'da yaşadığı yıllarda yayımladığı La Science chez les Turcs Ottomans (Paris 1939) adlı eseri ile Osmanlılar dönemindeki bilimsel uğraşlara ışık tutmuş ve bu alanda yapılan araştırmaların ne kadar yetersiz olduğunu göstermiştir. Adnan Adıvar, Türkiye'ye döndükten sonra, bu eserini İstanbul'daki elyazmalarını da inceleyerek düzeltmiş ve genişletmiş ve Osmanlı Türklerinde İlim (İstanbul 1943) adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir. Yaklaşımındaki... Devamı »»»
Astronomi Tarihi « Bilim Tarihi
Ortaçağ Çeviriler yoluyla Yunanlılardan alınan bilimlerden birisi de astronomidir. İslâm Dünyası'nda astronomi, Aristoteles'in bilim anlayışının etkisi ile matematiğin bir dalı olarak benimsenmiş ve bu nedenle Güneş, Ay ve diğer beş gezegen ile yıldızlara ilişkin gözlem verileri, hareketli geometrik düzeneklerle anlamlandırılmaya çalışılmıştır. İslâm Dünyası'nda astronomlar, birbirleriyle bağlantılı olan iki tür etkinlik üzerinde yoğunlaşmışlardır: Hem gözlem aletleriyle gökyüzünü gözlemlemişler hem de gözlem verilerini hareketli geometrik düzeneklerle anlamlandırmaya çalışmışlardır. Bunlard... Devamı »»»
Aydın Sayılı « Bilim Tarihi
1952 senesinde, Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi'nde, bilim tarihi kürsüsünü kurarak bilim tarihçiliğinin Türkiye'de yerleşmesini sağlayan Aydın Sayılı (1913-1993), eğitim reformları sırasında Atatürk tarafından yurtdışına gönderilen öğrenciler arasında bulunmaktadır. Harvard Üniversitesi'nde bilim tarihi alanının kurucusu olarak tanınan George Sarton'ın yanında doktorasını tamamladıktan sonra, Türkiye'ye dönmüş ve hayatını, Türklerin Ortaçağ'da yürütmüş oldukları yoğun bilimsel araştırmaları aydınlatmaya adamıştır. Ulaşmış olduğu sonuçlar, Ortaçağ bilim tarihinin yeniden yazılmasını gerekti... Devamı »»»
Biyolojinin Tarihçesi « Bilim Tarihi
Ortaçağ Ortaçağ İslâm Dünyası'ndaki biyoloji araştırmalarını, bitkibilim ve hayvanbilim çerçevesinde değerlendirilecek olunursa, bu alanların daha çok Aristoteles ve Dioscorides gibi Yunan bilginleri tarafından derlenmiş olan bilgi birikimine dayandırılmış olduğunu söylenebilir. Ancak, bu birikime Müslüman araştırmacıların yaşamış oldukları çevreden edindikleri bilgilerle kişisel gözlemleri de eklemek gerekir. Erken tarihli biyoloji yapıtları, genellikle ansiklopedik bir nitelik taşır. Bunlarda, bitkilerle ve hayvanlarla ilgili yüzeysel gözlemlerin yanı sıra, hikayelere ve hadislere de yer v... Devamı »»»
Eskiçağ'da Bilim « Bilim Tarihi
A. Çin'de Bilim Çin Uygarlığında bilimsel faaliyetin başlangıcı M.Ö. 2500'lere kadar götürülebilir. Zaman zaman sınırları Hindiçini de içine alan, zaman zaman ise sadece Sarı Irmak civarında ufak bir devlet şeklinde görülen Çin, ilk insan kalıntılarının (Sinantropus Pekinensis) bulunduğu yerlerden biridir. Çin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak nitelendirilmiştir. Ancak Türklerle ve Hintlilerle yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türklerin kullandıkları On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ni benimsemişlerdir. Hint uygarlığından ise, özellikle matematik... Devamı »»»
Kimyanın Tarihçesi « Bilim Tarihi
Ortaçağ İslâm Dünyası'ndaki kimya çalışmaları, daha önce Hellenistik Çağ'da İskenderiye'de yapılmış olan simya çalışmalarından yoğun bir biçimde etkilenmiştir. Bu çalışmalar sırasında yavaş yavaş belirginleşmeye başlayan Yapısal Dönüşüm Kuramı'na göre, doğadaki bütün metaller, aslında bir kükürt-civa bileşimidir; ancak bunların iç ve dış niteliklerinde farklılıklar bulunduğu için, kükürt ve civa kullanmak suretiyle istenilen metali elde etmek mümkündür. Bilindiği gibi, simyagerler, tarih boyunca, bu kurama dayanarak, kurşun ve bakır gibi nisbeten daha az kıymetli metalleri, altın ve gümüş gi... Devamı »»»
Matematiğin Tarihçesi « Bilim Tarihi
Ortaçağ İslâm Dünyası'nda başta aritmetik olmak üzere, matematiğin geometri, cebir ve trigonometri gibi dallarına önemli katkılarda bulunan matematikçiler yetişmiştir. Ancak bu dönemde gerçekleşen gelişmelerden en önemlisi, geleneksel Ebced Rakamları'nın yerine Hintlilerden öğrenilen Hint Rakamları'nın kullanılmaya başlanmasıdır. Konumsal Hint rakamları, 8. yüzyılda İslâm Dünyası'na girmiş ve hesaplama işlemini kolaylaştırdığı için matematik alanında büyük bir atılımın gerçekleştirilmesine neden olmuştur. Daha önce Arap alfabesinin harflerinden oluşan harf rakam sistemi kullanılıyordu ve bu... Devamı »»»
Modern Kimyanın Doğuşu « Bilim Tarihi
15. yüzyıla dek kimya, eskiden beri bilinen kalıplarını bir türlü aşamamıştı. Bu kalıplaşma, efsanevi açıklamalarla ve ilkel reçetelerle örtülmeye çalışılıyordu. Kimya, halâ simya idi. 15. yüzyıldan itibaren simya, kıpırdamaya, kimya olmaya başladı. Fosfor, bizmut, platin gibi yeni bulunan elementlerin gösterdikleri tipik özellikleri yeni açıklamalar istiyordu; öteyandan sürekli uzmanlaşan endüstri ve ticaret de kimya sanayinin yeni şeyler üretmesini bekliyordu. Güherçile, şap, yeşil vitriol (demir sülfat), vitriol yağı (sülfürik asit) soda gibi maddelerin üretiminin arıtırlması gerekiyordu.... Devamı »»»
Fiziğin Tarihçesi « Bilim Tarihi
Bilimler içinde hemen de en eksiksiz olan dal fiziktir. Fizik, bir yandan, cisimlerin düşmesi, âşığın yayılması, titreşimler, sürtünmeler gibi, her gün tanığı olduğumuz çok sayıda doğal olayla ilgilenir; öte yandan, uygulama alanının çeşitliliği nedeniyle, günlük hayatımızın her zaman içindedir. Sözgelimi, fiziğin en önemli konularından biri olan elektrik olmasaydı, yaşama düzenimizin nasıl olacağını düşünebiliyor musunuz? Dünyayı Açıklamak Fizik bilimi, insanların doğada geçen olayları açıklama isteğinden doğdu ve İlkçağ Yunan filozoflarının bu konudaki çalışmalarıyla kuruldu. Bu filozoflar... Devamı »»»
Geometrinin Tarihçesi « Bilim Tarihi
Uzayın ve uzayda tasarlanabilen biçimlerin, kurallara uyularak incelenmesini konu alan matematik dalı. Yunanca «ge», yer ve «metron», ölçüden. Geometri Nil kıyılarında doğdu. Bu ırmağın düzenli aralıklarla taşması, tarlaların sınırlarını siliyor, Mısırlıları güç sorunlarla karşı karşıya bırakıyordu: çünkü tarlaların sınırlarını yeniden çizmek, herkese kendi yerini vermek, bunun için de tarlaların yüzölçümünü hesaplamak, nirengiler dikmek, kısacası, geometri yapmak gerekiyordu. Doğru Kavramının Anlaşılması İçin insanlara, yer ölçümüne ilişkin somut sorunları çözümleme olanağını veren geometr